Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “TÜRSAB’a üyelik zorunlu olmasa 1 tane üyesi kalmaz. STK’larda gönüllü üyelik esastır. Ve bu tür gönüllü üyeliklere sahip, sektöre odaklı, politikalarda etkin çok önemli STK’larımız var” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, yabancı turistte gecelik gelirin 103 Dolar’dan 2028 yılına kadar 130 Dolara çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi. Bakan Ersoy, “Eksiklerimiz var. Ama iğneyi kendimize batırmamıza fırsat kalmıyor, iğneyi zaten misafir batırıyor ve yıllarca gelmiyor” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, turizm sektörüyle ilgili Dünya Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Turistlerin harcaması olan kişi başı gecelik gelire odaklandıklarını dile getiren Bakan Ersoy, “Yabancı turistten sağlanan kişi başı gecelik gelir 2017 yılında ortalama 78 Dolar civarındaydı.
2018’de açıkladığımız, ‘Bundan sonra strateji değişikliğine gidiyoruz, artık nitelikli turisti de hedefleyeceğiz, önceliklendireceğiz’ dediğimiz strateji ile 2023 yılında 103 Dolara çıktı. Bu yıl 109 Dolara çıkacak. Bu geliri, 2028 yılına kadar 130 Dolara çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
İlk 6 ayda Rusya 2.7 milyon turist ile başı çekti
İlk 6 ayda gelen turist sayısına bakıldığında, Avrupa Futbol Şampiyonası’nın haziran-temmuz ayına denk gelmesine rağmen Almanya ve İngiltere’nin ilk üçte yer aldığına dikkat çeken Mehmet Ersoy, “İlk 6 ayda Rusya 2.7 milyon turist ile başı çekerken, Almanya 2.5 milyon turistle ikinci, İngiltere 1.8 milyon turistle üçüncü sırada. Bu rakamlar farklı algıları da yalanlıyor” dedi.
Eksiklerin olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Ama iğneyi kendimize batırmamıza fırsat kalmıyor, iğneyi zaten misafir batırıyor ve yıllarca gelmiyor. Bu nedenle tüm paydaşların üzerine düşeni eksiksiz yapması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Gastrocity’ler sunumla öne çıkacak”
Ersoy sözlerine şöyle devam etti: “İngiltere’den 1.8 milyon turist geldi, Ağustos ayından itibaren bu rakam artıyor ve bu yıl sonu itibariyle İngiltere’den 4.5 milyon turist gelmesini hedefliyoruz. Almanya’da aynı şekilde. Haziran ve Temmuz aylarında Avrupa Şampiyonasına ev sahipliği yaptılar ve kamu çalışanlarının çoğunluğu izin kullanamadı veya ertelediler. Esnaflar da dükkanlarında kalmayı tercih ettiler. Ağustos ayı itibariyle Alman turistlerde artış da hissediliyor.”
Turizmin çok faydalı bir denklem olduğunun altını çizen Bakan Ersoy, “Bu nedenle yerel yönetimler de elini taşın altına koymalı” dedi. Bu nedenle büyükşehir belediyelerinden de Turizm Master Planı oluşturmalarını isteyeceklerini dile getiren Ersoy, “Biz bu planları bekleyeceğiz. Ve bu planlarının uygulanması için onları destekleyeceğiz” dedi.
Gastronomi turizminin yarattığı küresel ekonomiden Türkiye’nin en büyük payı almasını hedeflediklerinin altını çizen Ersoy, “Türk mutfağı, lezzeti kadar derinliği de olan bir hazine. Asırlara yayılan bilgi ve deneyim aktarımının ürünü olan zengin mutfağımız, tarih boyunca çeşitlenerek günümüze kadar ulaştı. Bu eşsiz hazineyi layıkıyla tanıtmak önceliğimiz” dedi.
Londra, New York, Paris gibi şehirlerin yerel bir lezzetinin olmamasına rağmen, dünya mutfaklarının sunumunu iyi yapabilmesi nedeniyle Gastrocity olabildiklerine dikkat çeken Ersoy, “Bu çerçevede atılan adımlarla dünyada ‘Gastrocity’ olarak da adlandırılan Londra, Paris, New York gibi büyük metropollerde olduğu gibi ‘fine dining’ amacıyla Türkiye’ye gelinebileceğini anlatmak istiyoruz. Gerek tüm dünyada gösterilen tanıtım filmlerimiz gerekse de ülkemizde ağırladığımız gastronomi alanındaki kanaat önderlerinin etkileşimleri sonucunda, tüm dünyanın gözünü İstanbul, İzmir ve Bodrum destinasyonlarımıza çekmeyi başardık” şeklinde konuştu.
Ersoy, “Bakanlığımızın çok boyutlu yürüttüğü tanıtım süreciyle Michelin Rehberi tarafından kapsama alınan İstanbul, İzmir, Bodrum destinasyonlarımız birer Gastrocity olarak öne çıkıyor. Michelin Rehberi’nin de son yıllarda ülkemizin yeme-içme sektörüne gösterdiği bu ilgi, Türkiye’nin gastronomi turizminde de ön sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya başladığının göstergesi” diye konuştu.
Yeme içme harcamaları yüzde 19 arttı
Türkiye’nin 2023 yılı turizm geliri içindeki yeme-içme harcamasının yüzde 19 arttığına işaret eden Ersoy, bu rakamların titizlikle yürütülen turizm tanıtım ve geliştirme çalışmalarının başarıya ulaştığının bir göstergesi olduğuna da dikkat çekti.
Sürdürülebilir Turizm Programı ile Türkiye’de sürdürülebilir bir konaklama deneyimi yaşanmasını önemsediklerini kaydeden Ersoy, “Aşamalı bir şekilde turizme hizmet veren bütün işletmelerin sürdürülebilirlik belgeleri de almaları gerekiyor. Türkiye konaklama sektöründe atmış olduğu bu adımla tüm dünyada ilk sıralara geldi. İnşallah ikinci aşamada da yeme-içme sektörüyle ilgili böyle bir protokol hazırlayacağız” şeklinde konuştu.
Türkiye tanıtımda lider
Bugün turizm noktasında üreten, büyüyen, gelişen, değişen ve bütün bunları sağlayan ciddi adımları atmakla uluslararası alanda öncü ve örnek olan bir Türkiye’nin olduğunu ifade eden Ersoy, “Dünya Turizm Örgütü’nün Türkiye’nin ilk 5 turizm ülkesinden biri olduğunu verilerle ortaya koyuyor” dedi.
Türk Hava Yolları’nın uçtuğu her yeri hedef destinasyon olarak gördüklerini kaydeden Ersoy şunları söyledi: “Yani 330 nokta hedef destinasyonumuz. Ayrıca global haber kanallarıyla dünya genelinde tanıtım anlaşmaları yaptık.
Türkiye reklamları başta İstanbul olmak üzere hem Akdeniz hem Ege reklamları 55 ülkede yayınlanıyor. Oyunlar kesiliyor arada Türkiye reklamı giriyor. Biz şu anda Türkiye olarak dünyada turizm konusunda en yoğun ve en etkili reklam veren ülkeyiz. Şu anda birinci sıradayız. Bu işi çok iyi yönetiyoruz. Sosyal medyada ve basında iddia edildiği gibi de çok uçuk rakamlarla yapmıyoruz. sinlikle çok makul, çok rekabetçi şartlarda yapıyoruz.”
“Zorunluluk olmasa TÜRSAB’da üye kalmaz”
Bakan Mehmet Ersoy, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın, “Amaçları TÜRSAB’ı birlikler halinde bölüp parçalayarak TGA’ya bağlamak.”, “Transit geçişler de turist sayısına ekleniyor” açıklamalarına yanıt verdi. Ersoy, “İstanbul Havaalanı’ndan transit geçen yılda 20 milyon yolcu var.
Bunları turist sayarsak farklı bir boyuta çıkarız. Barkod sistemli pasaport okuma nedeniyle, günübirlik turisti dahi en net gören ülkeyiz. O nedenle TÜRSAB Başkanı’nın açıklamalarını dikkate almamız mümkün değil. Zaten TÜRSAB’a üyelik zorunlu olmasa 1 tane üyesi kalmaz. STK’larda gönüllü üyelik esastır. Ve bu tür gönüllü üyeliklere sahip, sektöre odaklı, politikalarda etkin çok önemli STK’larımız var” dedi.
60 ürün 100’e yükselecek
Turizm konusunda devrim niteliğinde kararlarla, ülke turizmini 12 aya çıkaracak ve dünya turizm pastasından çok daha güçlü bir pay alabilmesini sağlayacak çalışmalar yaptıklarını belirten Ersoy söjzlerini şöyle sürdürdü:
“Yapmış olduğumuz bu çalışmalar neticesinde bugün Türkiye, dünyada turizm konusunda ilk 5’te yer almaktadır. Bu doğru politikalardan biri de her yaş ve kesimden vatandaşımızın kültür ve sanatın her dalına kolay ve yoğun şekilde erişim sağlayabildiği bu tarz festivallerdir. 2021 yılında 2 binden fazla sanatçının katılımıyla başlayan festivalimize her geçen dönem Türkiye ve dünyadan farklı sanatçıları ve sanat kurumlarını dahil ettik. 2023 yılına gelindiğinde festivale katılım sağlayan sanatçı sayısı çok daha yüksek seviyelere ulaştı. Bu yılki hedefimiz ise bu sayıları daha da yukarılara çekmek. Ve tabi ki TGA sayesinde bisikletten doğaya 60’a yakın ürünü, 100’e çıkartıp tüm dünyada tanıtımını yapıp turizmi 12 aya yaymayı başaracağız.”
“Kazılarda 60 yılda yapılanı 4 yılda yapacağız”
Bakan Ersoy, kazı çalışmalarında 2019 yılında 36 milyon TL olan bütçeyi, 2023 yılında keşfedilen eserlerin korunması dahil 1.2 trilyon TL’ye çıkardıklarına vurguladı. Ersoy, “Bu yıl 2.3 milyar TL’si kazı, 3.3 milyar TL’si keşfedilen eserlerin restorasyon ve korunmasına sunulan kaynak olmak üzere 6 milyar TL’ye çıkardık. Bu 4 yıllık bir program ve 60 yılda yapılanı 4 yılda yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.
Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“2023 yılında 12 aylık Kazı Başkanlığı adı altında bir çalışma başlattık. Eskiden kazılar yılda 45 ile 60 gün arasında yapılıyor ve hızlı ilerlemiyordu. Biz, hocalara, “12 aylık programa geçeceğiz ve 12 ay boyunca size kaynak aktarımı yapacağız. Düzenli arkeolog istihdam etmenizi, işçi personel istihdam etmenizi, nakit akışlarını sağlayacağız” dedik. Bu sayede kazıların süresini 15- 20 günden 7-8 aylara çıkardık. Sonuçların raporlanması, belgelendirilmesi de kalan aylarda yapılıyor.”
12 aylık kazı başkanlığı projesi başarılı bir şekilde oturunca ikinci aşamaya geçtiklerini ifade eden Bakan Ersoy, “İkinci projenin ismine de Geleceğe Miras dedik. Orada da iddialı bir hedef koyduk ve dedik ki son 60 yılda yapılan kazı çalışmasını gelecek dört yıl içinde gerçekleştireceğiz. Belki de hedefi aşacağız” dedi.
Projeler başladığında var olan 141 kazı başkanlığının çoğunluğunda başkan yabancı iken sonradan kurulanlar da dahil 243 kazı başkanlığının başına da Türk hocların getirildiğine de değinen Bakan Ersoy, “Zamanında bu alanda deneyimsiz ve tecrübesiz olduğumuz için, kazı başkanlıklarını yabancı hocalar yürütüyormuş. Onlardan çok şey öğrendik, tecrübelendik. Şimdi yabancı hocalarla da çalışıyoruz ama kazı başkanlarını Türk hocalardan seçiyoruz. Bu sistem sayesinde, bir süre sonra kazıların hafızası da tamamen bize geçmiş olacak” ifadelerini kullandı.
Comments